Featured Video Play Icon

Sevginde Huzur Var 3-Video “Arada Perdeler Var” 10.Sınıf 32.Ders

ARADA PERDELER VAR

(İMTİHAN HAKİKATİ)

Öğretmen sınıfa girer. Bakışları değişiktir. Öğrencileri şöyle bir göz ucu ile süzer ve:

“Kitaplarınızı, defterlerinizi kaldı­rın. Masanızın üzerinde yazı bulunmasın. Birer kâğıt çıkarın, arkadaşlarınızla konuşmaya son verin ve beni dinleyin” der.

Öğrencilerin renkleri atmıştır. Çünkü imtihan olacaklarını anlamışlardır. Şartların değişmesi bunu ortaya koymuştur. Ve imtihan soruları yazdırılmaya başlanır. İmtihan müddeti bitinceye kadar bu şartlar devam eder. Öğretmen ise, bu müddet içinde, yalnız susar ve imtihan havasının ihlal edilmemesine dikkat eder. İmtihan bittikten sonra, her türlü açıklamada bulunmak ve konuşmak serbesttir.

Bu basit örnekten, büyük ve ciddi imtihanlar içinde bulun­duğumuzu anlamak kolay olacaktır. İçinde bulunduğumuz şart­lara dikkat ettiğimiz ve biraz düşünerek değerlendirebildiğimiz zaman, Allah’ın (cc), insanlığı her hal ile ve her saniye İmtihan ettiğini görürüz.

Allah (cc) ile kul arasında perdeler var. Yaratıklar, basit se­bepler aracılığı ile yaratılıyor. Nimetler, basit vasıtalarla insana uzatılıyor. Yaratan, veren gizli… Bir gün, “Seni yaratan ben­dim. Gel! Şimdi hesaplaşalım…” diyecek elbette. Çünkü ila­hî bir sessizlik ve bekleyiş var. Bugün bizi bize veren, “Seni sa­na, her şeyinle beraber veren benim!..” demiyor, imtihan et­tiği için.

Portakal, elma, nar, üzüm, şeftali ve karpuz yiyoruz? Bun­ları bize kim yediriyor? Hepsi bunlar mı? Daha neler neler… Bu yiyecekleri bize uzatan, ağacın dalı mı? Kör, sağır, hayvanî hayattan dahi mahrum, ölü, ağaç olduğunu bilmekten dahi aciz ve şuursuz şu ağaç mı? Ağacın altındaki çamur mu? Yoksa hava mı? Su mu? Gübre mi? Güneş mi? Bahar mı? Yoksa gece mi? Gündüz olmasın!… Yoksa bunların tümü mü? Yani bu sayılanların hepsi, bize bir elma yedirmek için ittifak mı etti? Bunlar bir özel imalat şirketi mi(!) kurdular? Yok kafaları, yok sermayeleri, yok güçleri ile öyle mi? Bunların, kendilerinin ne olduklarından, insanın var olduğundan ve kendilerine muhtaç olduğundan haberleri var mı? Yoksa portakal:

“Ben, kış mevsiminde insanın imdadına koşmalıyım. O zaman insan ba­na çok muhtaç. Ben C vitamini ile doluyum. İnsana şifa ve gıdayım. C vitamini kısa zamanda, kolay bozulduğu için ambalajımın kat kat ve orijinal olması gerekir. Kendimi özel olarak hazırladım insan için” mi diyor? Bu olur şey mi? Yoksa; suyu, havayı, gübreyi, toprağı, güneşi, baharı, ya­zı, yağmuru, gece-gündüzü, dünyayı ve bütün zerreleri emrin­de kullanan, hepsine istediği gibi gücü yeten, hepsine sözünü dinleten, kudreti sonsuz, her şeyin sahibi ve yaratıcısı olan Al­lah (cc) mı portakalı bize yediriyor? Allah (cc)’dan başka kimin gücü yeter ki!…

Sana bir nar yedirmek isteyen zatın, bütün varlığı kudretinin elinde tutması gerekir. Aksi halde, bir çiçek dahi koklayamaz, bir kerecik nefes alamazsın… Dünyayı, ken­di ekseni ve güneşin etrafında düzenli bir şekilde döndürmeye, güneşi de kendi ekseni etrafında döndürmeye, diğer yıldız ve galaksileri de birbiri ile çarpıştırmadan hareketlerini devam et­tirmeye kimin gücü yeterse, hayat, mevcut bütün nimetler, bağlar ve bağlardaki yaprakçıklar da O’nundur. Başkası nasıl sahip çıkabilir ki! Buna, başkasının nasıl gücü yeter ki!..

Narı bize uzatan, hakir ve cılız odun çubuğu mudur? Yok­sa, narı, dalın aracılığı ile, bütün varlığın ortaksız sahibi olan Allah (cc) mı uzatıyor? Düşünebildiğin kadar düşün… Ya narın o ambalajı? Paket paket, dizi dizi…

Bardakları rafa kim dizdi? Pirincin taşını kim ayıkladı? Di­kiş iğnesini kim yaptı? Kardan adamın ustası kim? Bardakla­rın, akılsız rafa dizilmesini bir türlü kabul edemeyen insan, na­rın tanelerinin dizilişini Allah (cc)’sız nasıl kabul edebilir? Pirin­cin taşının akıllı insan olmaksızın ayıklanabileceğini bir türlü aklına sığıştıramayan, karpuzun çamurdan ayıklanmasını Allah’sız (cc) aklına nasıl sığıştırabilir? Dikiş iğnesini ustasız kabul edemeyen akılla, hayat ve maharet dolu bir parmak ustasız kabul edilebilir mi?

Videolar: