JACQUES YVES COUSTEAU
(KAPTAN KUSTO)
Dünyada Fransa Cumhurbaşkanından daha çok tanınan ve muhakkak ki daha çok sevilen bir Fransız vatandaşıdır Kaptan Kusto… 1910 doğumlu olan Kusto, 26 yaşından itibaren denize ve su altına merak sardı. Araştırdıkça da bir başka güzellik dünyasıyla karşılaşmaktan gelen büyük bir zevkle deryalara hayran kaldı. 1951’den itibaren Kalipso adlı gemiyi satın alarak ve su altında daha fazla durmasını sağlayacak bir kısım aletleri geliştirerek, ihtisasını derinleştirdi. Dünyanın bütün denizlerinde ve büyük sularında filmler çekti, televizyon programları hazırladı, aynı konuda kitaplar yazdı. Büyük akvaryumlar ve müzeler kurdu.
Fakat, Kusto’nun Türk basınında görmezlikten gelinen asıl ve en önemli değişimlerinden birini 1982 yılında Zafer Dergisi açıkladı. Bunun üzerine diğer bazı yayın organları da konuyla ilgili neşriyat yapmak zorunda kaldı. Bir kısmı ise, bu yeni Kusto’dan oldukça rahatsız göründü. Hatta Zafer’in yayınladığı olayın inkârına girişenler bile oldu. Neydi bu haber önce ona bir göz atalım ve Kaptan Kusto’yu dinleyelim:
«—1962 yılında Alman ilim adamları Aden Körfezi i ile Kızıldeniz’in birleştiği Mendep Boğazı’nda, Kızıldeniz’in suyu ile Hint Okyanusu’nun suyunun birbirine karışmadığını tespit etmişlerdi.
Bu konuda, biz de Atlas Okyanusu ile Akdeniz’in sularının birbirine karışıp karışmadığını araştırmaya başladık, önce Akdeniz’in kendine has sıcaklığı, tuzluluğu ve yoğunluğu ile barındırdığı canlıları tespit ettik. Aynı araştırmayı Atlas Okyanusu’nda da tekrarladık.
Bu iki su kütlesi binlerce yıldır Cebelitarık Boğazı’nda birleşiyordu. Bu durumda, iki su kütlesinin karışımı sonucu tuzluluk, yoğunluk gibi unsurların eşit, ya da eşite yakın olması gerekiyordu.
Oysa, her iki denizin en yakın bölgesinde bile, deniz suyu kendi özelliğini koruyordu. Yani, iki denizin birleşme noktasında bir su engeli, iki deniz suyunun birbirine karışmasını engelliyordu.
Bu durumu açtığım Profesör Maurice Bucaiille, bunda şaşılacak bir şey olmadığını, İslâm’ın kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’in bunu açıkça yazdığını söyledi.
Daha sonra araştırmalarımla gördüm ki, gerçekten de bu durum, Kur’an-ı Kerim’de dosdoğru açıklanıyordu.»
Söz konusu âyetlerin meali şöyleydi: Rahman Sûresi 19. ve 20. âyetler:
“Birbirine kavuşmak üzere iki denizi salıverdi. Aralarında bir engel vardır ki, biri diğerinin sınırına geçmez.”
Fürkan Sûresi’nin 53. âyetinin meali ise, aynı gerçeğe şöyle işaret ediyor:
“O Allah’tır ki, iki denizi (veya nehri) salıverdi. Şu birisi tatlı, susuzluğunu giderir; diğeri tuzlu ve acıdır. Aralarında da kudretinden bir engel (set) ve birbirlerine karışmayı önleyici bir perde koymuştur.”
***
Bu olaydan çok daha önceleri mûslüman olan ve Arapçayı öğrenerek Kur’an-ı Kerim’i incelemiş, hatta bazı ilmi yayınlar yapmış olan Prof. Maurice Bucaille açıklamaları ile Kaptan Kusto’yu çok şaşırtmıştı. Ancak Kusto, gerçeği öğrenince, şöyle konuşmaktan kendini alamamıştır:
“Modem ilmin 14 asır geriden takip ettiği Kur’an, ben şehadet ederim ki, Allah kelâmıdır.”
***
Zafer Dergisi’nin yayınından sonra, başta Hayat Mecmuası ve Güneş Gazetesi olmak üzere birçok yerde bu konu yazılıp açıklandı. Fakat diğer bazı yayın organlarına göre de, Kusto, Kur’an’ın mucizeliğini, Allah kelâmı oluşunu tasdik etmiş; fakat din değiştirmediğini, ancak İslâm’a büyük bir saygı ve hayranlık duyduğunu söylemiştir.
Güneş’in, 4 Haziran 1983 tarihli haberine, göre ise, Katolikliğin Fransa’daki en yüksek makamı olan Paris Arşovekliği tarafından da doğrulanan şudur:
«Kaptan Kusto müslüman olmuştur ve ölen oğlunun acısını İslâm’la dindirmeye çalışmaktadır.»
Ayrıca 1986 yılı içinde İslâm Araştırma Merkezinin düzenlediği bir toplantı için İstanbul’a gelen Prof. Maurice Bucaille da yukarıda anlatılan olayın doğruluğunu ifade etmiştir.
Burada esas olan, bir ilim adamının çalışmaları sonucu Kur’an’ın binlerce mucizesinden birinin daha açıklanmış oluşudur.
Farzedelim ki, Kusto, bu ifadesine rağmen müslüman olmamıştır. Ne değişecektir? Kur’an’da söz konusu âyetlerin bu harika ilmi mi azalacaktır, müslümanlığın değeri mi düşecektir. Elbette hiçbiri olmayacak sadece kaybeden Kusto olacaktır.
Her gün yüzlerce yabancı müslüman olmakta, dünya yeni bir İslâm Çağı’na doğru hızla ilerlemektedir. Müslümanlığı yanında hazır bulanlarda maalesef İslam’a yabancılaşmakta, Müslümanlıktan uzaklaşmaktadırlar. (Dünyada İslam’a Koşanlar-Vehbi Vakkasoğlu-Timaş Yayınları)
Videolar:
*(Bizi Seven Var 57. Video “Kaptan Cousteau ve Denizlerdeki Mucize 4 Dk” 10.Sınıf 12.Ders)
*(Bizi Seven Var 57. Video “Kaptan Cousteau ve Denizlerdeki Mucize-12 Mayıs 2018 Mevlana Takvimi 3 Dk” 10.Sınıf 12.Ders)
*(Bizi Seven Var 57. Video “Denizlerin Karışmaması [Kuran Mucizeleri] 4K-Feyyaz tv 5 Dk” 10.Sınıf 12.Ders)