ES SAMED
Samed, Allah’ın 99 isminden biridir. Lügat manası canlı ve cansız her varlığın kendisine muhtaç olduğu ancak kendisinin hiçbir şeye muhtaç olmadığı, aynı zamanda mahlûkatın ihtiyaçlarının bitirileceği tek merci O’dur demektir. Maddi ve manevi sıkıntıya düşen bir müşkülatla karşılaşan her insanın içinde bulunduğu bu sıkıntılı durumdan kurtulmak için bir kurtarıcı arar. İşte bu tek merci ancak Allah’tır. Yerde ve gökte bütün ihtiyaç sahipleri ellerini açıp, yüzlerini O’na döndürüp, gönüllerini O’na yöneltip “Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden medet umarız” diyerek O’na yalvarırlar. Herkesin son müracaat yeri O’dur. Yüce Allah hiç kimseye muhtaç değildir. Mülk O’nundur, her nimet O’ndan gelmektedir.
1.(Ey Muhammed!) De ki: O tek Allah’tır. Gerçek ilahtır ve birdir.
2.Allah Samed’dir.
3.O doğurmamış ve doğmamıştır.
4.Ne de herhangi bir şey O’na denk oldu.
İşte Samed terimi yüce kitabımız Kur’an’da bir tek defa geçer, yalnız Allah için kullanılır.
Bu ayette Allah’ın her bakımdan tek ve benzersiz olduğu, başlangıç ve sonunun olmadığı, hiçbir şeyin O’na denk tutulamayacağı açık ve seçik olarak belirtilmektedir. Böylece O’nu tasvir etmenin ve O’nu tanımlamanın da mümkün olmadığı, zira O’nun varlığının, mahiyetinin, insan kavrayışının, tahayyülünün dışında olduğu gerçeğini bildirmektedir.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de kesin deliller getirmiştir. Bunların en belirgin olanları şu dört delildir.
1.“Yaratan Allah, yaratmayanlar gibi olur mu?” (Nahl suresi 17. Ayet)
2.“Eğer yer ve gökte Allah’tan başka ilahlar olsaydı, yer ve gök kesinlikle fesada uğrardı.” (Enbiya suresi 22. Ayet)
3.“Eğer dedikleri gibi alla ile birlikte başka ilahlar da bulunsaydı. O takdirde bu ilahlar arşın sahibi olan Allah’a ulaşmak için çareler ararlardı.” (İsra suresi 42. Ayet)
4.”De ki: Allah birdir.” (İhlâs suresi 1. Ayet)
Hülasa edecek olursak Allah Ehad’dır, O tekdir, Allah Samed’dir. Yarattığı her şey O’na muhtaçtır. O ise hiçbir şeye muhtaç değildir.
Abdullah b. Büreyde’nin babasından rivayet ettiği hadis-i Şerif:
Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v) bir adamın “Allah’ım! Senden başka ilah olmadığına, senin EHAD-SAMED olduğuna, doğmamış ve doğrulmamış ve hiçbir dengi olmayan Ehad olduğuna şehadet ederek senden istiyorum!” diye dua ettiğini işitir. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Nefsimin yedi kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, bu adam Allah’tan kendisine O’nunla dua edildiği zaman mutlaka kabul ettiği ve kendisinden onunla istendiği zaman mutlaka verdiği İsmi Âzam’ıyla istedi.” diye buyurdu. (Ebu Davut, Vitr)
ES-SAMED İSMİ ŞERİFİNDEN KULUN ALACAĞI DERS
Her Müslüman, arzu ve ihtiyaçları sebebiyle her varlığın kendisine yöneldiği, ancak kendisinin hiçbir şeye muhtaç olmayan tek ve ulu Allah’tan başka Samed olmadığının idraki içinde olmalıdır. Onun tek ve eşsiz olduğunu bilerek O’na yönelmeli, bütün ihtiyaçlarını O’ndan istemelidir. Her sıkıntıda O’na sığınmalıdır. En emin liman O’nun limanıdır. Bir Müslüman diğer Müslüman’ın ihtiyacını karşılamalıdır. Bir Müslüman’ın en büyük meziyeti yardıma muhtaç kimselere yardım elini uzatmaktır. Allah, bu güzel hasretleri bahşettiği kişiye teşekkür etmekle beraber şöyle buyurmaktadır: “Kula teşekkür etmeyen Allah’a şükretmez.” Asıl verenin Allah olduğu, kulun bir vasıta olduğu hiç unutulmamalıdır. Şifayı veren Allah’tır, doktor ve ilaç birer vasıta. Bir mümin bunu bilmek mecburiyetindedir. Allah rızası için yapılmayan hayır, hayır değildir ve insanın hayır defterine yapılmaz.
DUA
Allah’ım!
Kâinatta canlı ve cansız ne varsa seni tesbih etmektedir. Bütün isimler seninle güzeldir. Bu güzel isimlerini bizlere aşikâr etmezsen ruhumuz karanlıkta kalır, Es-Samed ismine şahit yaz bizleri.
Ey herkesin ihtiyacını veren Allah’ım!
Bizi zatından başkasına muhtaç eyleme, biz ancak sana ibadet eder, senden ister, sana secde ederiz, bizi şaşırtma, kendi kapından ayırma! Bize doğruyu söylet, neşeni bize duyur, hakikati öğret. Sen duyurmazsan, biz duyamayız, sen söyletmezsen biz söyleyemeyiz, sen sevdirmezsen biz sevemeyiz, sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini, dost et bize erdirdiklerini Yâ Rabbî!
Allah’ım!
Lütfedip bizlere gönderdiğin Kur’an-ı Azimüşan’ı yakınımız kıl, kabirde dostumuz et, kıyamette şefaatçimiz eyle, sırat köprüsünde nurumuz eyle, gerek dünyada gerek ahirette Kur’an’ın nuruyla yolumuzu aydınlat Yâ Rabbî!
Yüzümüzü ak eyle, derecelerimizi yükselt, ahirete intikal eden ana, baba ve diğer akrabayı taallukatımıza rahmet eyle, kabirlerini Cennet’ten bir köşe eyle Allah’ım!
Allah’ım!
Çoluk çocuklarımıza parlak hayırlı bir istikbal nasip et, iş isteyene hayırlı bir iş, aş isteyene hayırlı aş, evlenmek isteyenlere gönüllerinin seveceği hayırlı eş nasip et.
Videolar:
*(Bizi Seven Var 116. Video “Sahabe Hayatı 6 (Bilal-i Habeşi R.a)-Kur’an’ım Cennetim 6 Dk” 6.Sınıf 13.Ders)
*(Bizi Seven Var 116. Video “Güzel Sesli Müezzin Bilal ve Ezan-Alim Çocuk 7 Dk” 6.Sınıf 13.Ders)
*(Bizi Seven Var 116. Video “Hz. Muhammed’in Müezzini Bilal-i Habeşi’nin İslamiyeti Kabulü Vahyin İzinde-Trt Belgesel 4 Dk” 6.Sınıf 13.Ders)